12 Haziran 2020 Cuma

Benİm puzzle dünyam 



Kendimi bildim bileli puzzle yaparım ben. Almanya'da doğmuş olmam daha çok küçük yaşlardan itibaren zengin bir yap boz koleksiyonumun olmasına imkan sağladı bana. Her ne kadar ben beş yaşında iken annem ve babam Türkiye'ye kesin dönüş yapmış olsalar da yine de uzun yıllar orada yaşayan yakınlarımın bana getirdikleri oyuncak ve materyaller beni ve ruhumu zenginleştirdiler. O zamanlar saatlerce oturur, kardeşim sayesinde birbirinin içine girmiş farklı görsellere ait puzzle parçalarını önce ayıklar, sonra olmayan kutularına rağmen çözmeye çalışırdım. Çözerdim de... 




Puzzle dilimize yapboz olarak aktarılmış; aslen bulmaca, bilinmeyeni çözme anlamı taşıyan bir oyundur. Puzzle birçok parçadan meydana gelir ve belli bir görseli tamamlamak için tüm parçaların en doğru şekilde birleştirilmesi gerekir. Belli bir şekli olmamakla beraber yapbozların farklı görselleri, boyutları ve parça sayıları olanları mevcuttur.






Puzzle ile haşır neşir olan kişilerin en önemli kazanımı şüphesiz ki sabırdır. Bu durum özellikle de parça sayısı çok fazla olan puzzle türleri için geçerlidir. Karmaşık bir görseli son haline getirmek, minik parçaları doğru şekilde birleştirmek ciddi bir sabır gerektirir. Puzzle kişiye ayrıca sorumluluk bilinci kazandırır.


Puzzle ilk olarak 1760 yılında John Spilsbury tarafından yapılmıştır. Haritacı ve coğrafyacı olan Spilsbury'nin başlattığı bu akım zaman içerisinde geliştirilmiş ve hemen her yaş kitlesine hitap etmiştir.  Yapbozun çıktığı ilk günden bu yana kişilerin çözüm yolları geliştirme konusundaki yetilerini geliştirdiği görülmüştür. Hatta bu konu birçok araştırma için tez konusu haline gelmiştir. İlk zamanlarda çok basit görseller ve az sayılı parçalarla yapılan puzzle, günümüzde hem binlerce parçadan oluşmakta hem de birbirinden karmaşık görseller şeklinde hazırlanmaktadır.


Bir puzzle’a başladığınız zaman parçalar karmaşıktır. Fakat bu kaosun içinde size kolay gelen bazı şeyler mutlaka bulursunuz. Puzzle kutusunun üzerindeki resim eninde sonunda çıkacaktır.
Hayatımızda da benzer durumlar yok mu? Olayların kontrolümüzden çıktınız hissettiğiniz zamanlarda, aslında puzzle’ın parçalarını birleştirmeye uğraşmıyor muyuz?



Bir hobi edinmek için 500 parçalık beğendiğiniz bir görsel ile başlamanızı öneririm. Zamanla 1000, 1500, 2000, 3000 ve belki çok daha fazla parçadan oluşan puzzlelar sizin olabilir.
Son senelerde tamamladığım görsellerİm



Hobiniz, kendinize ait odanızdır.

Hobi, hayata pek çok farklı perspektiften bakmayı ve bazı konularda derinleşmeyi getiren, kimi zaman farklı el ya da zihin becerileri kullanmanızı gerektiren, günlük hayat gerçeklerinden sıyrılarak soyut ya da somut şeylere konsantre olmanızı sağlayan ve en önemlisi bunları yaparken sizi zorlayan, farklı gelişim fırsatları sunan bir tutkudur.
Hobi, bir boş zaman aktivitesi değildir çünkü gerçek tutku "zamanım kalmıyor" bahanesini kabul etmez, zamanını sizden talep eder. Hobiniz sizden belirli bir disiplin bekler.

Hobi deyince çoğumuzun aklına bir enstrüman çalmak ya da resim yapmak geliyor ama yeteneğimizin olmadığı inancıyla da bundan uzak duruyoruz. Oysa hobiyi "derinleşmek" olarak düşündüğümüzde kendimize nelerden hobiler yaratabileceğimize tekrar bakabiliriz.

Tutkunuza ne kadar zaman ve para ayırabileceğiniz size kalmış ama bugün birçok şeye ulaşmak çok daha kolay. Eğer deniz fenerlerini seviyorsanız minik deniz fenerleri koleksiyonu yapabilirsiniz. Bir süre sonra size hediye gelmeye başlar yenileri. O fenerlerin tarihinde ne güzel hikayeler var, deniz fenerleri ile ilgili çekilmiş ne çok film var. Deniz fenerlerini en güzel resmeden ressamı araştırabilirsiniz. Bazılarımız bunları görebilmek için dünyanın öbür ucuna seyahat planlayacak kadar şanslı bile olabilir. Ağaçları seviyorsanız, Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarını biliyor musunuz? Bunların fotoğrafını çekmek size nasıl geliyor?

Tutkunuzu boş zamanlarınıza bırakmayın… Zamanı siz planlayın. Yapmak zorunda olduklarınızın kalan zamanınıza da ne kadar rahat sığdığını göreceksiniz. Size sürekli yeni bir şeyler öğretmesine, yeni şeyler denetmesine ve hatta sizi zorlamasına izin verin. 
Hobiniz kendinize ait odanız olsun, kendinizi asıl var ettiğiniz yer olsun.




PUZZLE DENİNCE...
Psikoloji ile puzzle arasında bir ilişki olduğunu biliyor muydunuz? Puzzle insan ruhu gibidir; bir bütünün parçalara ayrılmış hali… Siz iyi olmak isterseniz o da o şekilde karşılık verir.
Bazen biz puzzle tamamlarken bazen de puzzle bizi tamamlayabilir. Puzzle kimi için parçaların oluşturduğu bütünken kimi için bütünün parçalara ayrılmış halidir; tıpkı insan ruhu gibi. 
Kimi insan bütüncül eyilimliyken, kimi de parça eğilimlidir. Kimi toplumcuyken, kimi bireycidir. Kimi bütünü ararken, kimi ayrıntıyı arar. Kimi puzzle ile toplanırken kimi de dağılabilir. Puzzlelar bizi bu anlamda tanılayabilirler.

Dikkat eksikliğini giderir.

Puzzle, aynı zamanda bir hobi olarak vakti değerlendirmek anlamında da bir mana kazanabilir. Hobiler insan hayatına anlam katan uğraşılardır. Salata gibi yemeğe tat katan bir unsurdur, hayata renk katabilir. Hayatı hızlı yaşadığımız bu modern çağda bize durmayı fısıldayan, biraz daha yakınımıza odaklanmamızı sağlayan hoş bir uğraşıdır. bu anlamda da dikkatimizi kendimize odaklamamızı sağlayabilir. çağımızın hastalıklarından biri olan dikkat eksikliğinin giderilmesinde de çok etkilidir. Sabretmeye, sonuca odaklanmayı, süreci keyifli hale getirmeyi, dikkat ve konsantrasyonu güçlendirmeyi bir oyun haline getirir.



Parça-bütün ilişkisi
Şekil-zemin algısı, tüme varım-tümden gelim, muhakeme-mukayese, sınıflama-sıralama, analiz-sentez, problem çözme, alternatifleri deneme, çözüm üretme, benzerlik-farklılık, dikkat ve konsantrasyon güçlendirme, el göz koordinasyonu, algılama, hareket zaman etüdü, analitik düşünme, akıl yürütme, bütünleştirme-eşleştirme-ardışıklık, merak-keşif, üretkenlik, sabır, bağımsız iş yapabilme, sosyalleşme, hedefe odaklanma gibi becerileri kuvvetlendirebilir.
Puzzle bir öğrenme ve öğretme yöntemidir. Problem çözme yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine odaklanmıştır. Kısaca puzzle problem çözme becerisini güçlendiren bir yöntem olarak tanımlanabilir.




Problemlerin nasıl çözüleceği üzerine düşünmeleri öğretilmeyen öğrenciler hatalı yönlendirilmiş olurlar... Dersler ve ders kitaplarıyla gerçek yaşamı anlamada başarılı olamazlar. İlk matematiksel puzzle Sümer yazıtlarında M.Ö. 2500 tarihinde kullanılmıştır.

Pek çok öğrenci soruları çözmede düşünme becerilerini kullanmazlar. Bu yaklaşım öğrenim ortamının tümünde kendini göstermekle birlikte etkisinin en fazla görüldüğü dal matematiktir. Bazı düşünürler genel öğrenim yöntemlerinin dışına çıkarak bağımsız düşünce – problem çözme becerileri üzerine kitaplar yazdılar. Bunlardan biri Alex Fisher’in“Kritik Düşünce” adlı kitabıdır. İngiliz bilim insanı Alcin, 732 yılında gençlerin problem çözümünde bilmeleri gerekenlerle ilgili 50 puzzle içeren bir eser yazdı.Peter Winkler “Matematik Puzzle” adlı eserini yazdı. Daha pek çok matematikçi eserlerinde matematik öğrenimi ve problem çözme becerilerini geliştirmek için puzzle’ı kullanmayı önerdiler.

SONSÖZ 
  • Ezbercilikten kurtulma
  • Doğruyu düşünme ve görebilme 
  • Dikkati artırarak çoktan seçebilme, doğru karar verme, gruplama yetisini artırma 
  • Beyin fonksiyonlarını geliştirerek yaşam başarısını artırma, erken bunama ve unutkanlık sorunlarını azaltmakta
  • Başarma ve öz güven duygusunu artırma
yetilerinin gelişimi için özellikle çocukluk yaşlarından başlayarak yapılan bu yararlı uğraşın yaşamı daha kaliteli hale getireceği açıktır. 


Bir parça da sen koy !


Tüm görsellerimi ziyaret etmek için 



Hobiniz kendinize ait odanız olsun, kendinizi asıl var ettiğiniz yer olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Voilà Monsieur Conseil ❤️💛

Sene 1983, Eylül ayı. 11 yaşında mini minnacık, narin bir kız çocuğusunuz. İstanbul'da oturuyorsunuz ama okulunuz karşıda, Avrupa yakası...