Eskidendi, çok eskiden...
“Bil de yapma yavrum diye 7 yaşımda öğrettiler örgü örmeyi… " diye başlayan çok sevdiğim eğitimci bir arkadaşımın yazısı ile birlikte 80’li yıllara, çocukluğuma ışınlandım yine bu sabah. 🎈 Şu an var olan “sözde” terbiye edicilerin hiçbirinin hayalini dahi kuramadığımız bir dünyada büyüdük biz 80'ler. Kendi oyuncağını imal edecek kadar ehildik. Plastik kokan, kalitesiz, aynı kalıptan çıkmış otomobilleri türlü malzemelerle süsler, bir tel yardımı ile uzaktan kumandanın yanından bile geçemeyeceği donanımda “en trend sensin” hale getirirdik. Küçük bir kız çocuğu olarak ben annemin dikiş kutusundan aşırdığım renkli toplu iğneleri özenle saplardım ön kaportaya. 🎈Günümüzün “ DI,destination imagination -Hayale Yolculuk” kulübünün vasıflı elemanlarıymışız bizler bilmeden meğer. Kibrit çöpleriyle resimler yapardım hiç sıkılmadan. Gazoz kapaklarıyla bir yerleri kaplardım. Bugün “örüntü” diye konusunu anlatıyorum derslerimde. 🎈 Ahhh TİPİTİP … Küçük aklımın dev kahramanı. Ar